Day

Mart 23, 2020
VİRDİMSİN Duydum ki başka hülyalara kapılmışsın. Öfken aşkına galip gelmiş, Başka limanlara demir atmışsın. Bende hasret aşkı körüklerken, Sende başka sevdalar harlamış. “Hüzün bırakmak için gelmedim” diyen yârin, Güz günlerini yaşıyorum. Bizim hikayemizde hüzün huzurdu hani? Gözlerimde tozlarla okuyorum o eski mektupları. Yine de vurgunum sana! Dilime doladığım şiirim, Gönlüme çektiğim virdimsin. Gözümden koruduğum kirpiğim,...
BİR ŞEY OLSUN Bir tohum yeşersin. Yeşermeli . Yani en azından bana göre. Mesela toprağa dokunayım, Bu bedenin umutlarını ancak toprak besler. Gökler gürlesin, şimşekler çaksın ve yağmurlar yağsın. Felaketler, afetler ve seller oluşmasın ama, Toprak bereket , tohum hayat , sular heyecan bulsun. Dağlar, ovalar, bayırlar ve çayırlar rahat bir nefes almamızı sağlasın. Yürüyen...
YÜREK YANGINI Yarının ne olacağını bilmediğimiz bir yoldayız, Bu yolda yürümek ağır gelir kimimize. Çünkü asırlık söz vermişliklerimiz, Yürek nehrinin berrak suyunu içmişliklerimiz vardır. Sevgi işi meşakkatlidir, Beklemek yazgımızdır, sezeriz. Sevdayı sabır taşır, Acıyı yürek çeker, biliriz. Gökler, yerler istemedikçe Kutlu çınarlar devrilmez görürüz. Hasreti, özlemi, sevgiyi ve hayali Toprağa gömer umudu bekleriz. Her yanımız...
 SANA İSTANBUL DİYECEĞİM Sana İstanbul diyeceğim. İçimdeki çocuğa sarılıp yaşadıklarımı anlatacağım Güneşin Üsküdar’a olan aşkı, kıskanacak anlattıklarımı. Çünkü sen içimdeki göğü yere sermiş, Suyun taşı okşadığı şehre gelmiştin. Şimdi sensiz ağladığım tüm köşeleri beraber gezeceğiz. Yüreğimi ellerine vereceğim, Heyecanımı ve yürek ağrımı sen hissetmeye başlayacaksın. Sır gibi sakladıklarımı aşikâr edeceğim sana. Sen ağlamayacaksın artık, Ben...
ADIN EYLÜL OLMALI Bir sonbahar günü yağmurlardan sonra gelmelisin, Adın Eylül olmalı. Gülüşlerimin öldüğü o yerde, bana sen tebessüm etmelisin. Ve ilkbaharın geleceğini gözlerinin derinliğinde görmeliyim. Bana vermiş olduğun güllerin kurusunu, kitapların arasından çıkartıp yıllar sonra ellerine tutuşturmalıyım. Sensiz adımladığım sokaklara karşı hoş geldin diye haykırmalıyım. Bu geç vakit, Bir demlik çayımız olmalı mesela. Bensiz...
BALGAT YOKUŞU Hiç bilinmeyen adreslerle başlayan bir hikâyeye başlıyor ve adımlarımı hızlandırıyorum. İçimdeki merakı ve heyecanı dindirmek için Çankaya’ya doğru yolculuğa koyuluyorum. Ebuzziya Caddesi’ne varınca sanki defalarca gelmişçesine, göz hapsine almış olduğum binaya yöneliyorum. Bu his heyecanımı biraz daha arttırıyor. Heyecanıma hâkim olmaya çalışarak binanın bahçesinde adımlarken buluyorum kendimi. Giriş kapısının yanında ‘hoş geldiniz’ dermişçesine...

My New Stories