Herkesin bir hayat hikayesi vardır.
Ve herkes kendi hikayesinin kahramanıdır.
Ben kerpiçten yapılmış 38 yıllık bir köy evinde, beşinci çocuk olarak dünyaya geldim.
Çiftçilik yapan yiğit bir babanın ve okuma yazma bilmeyen ümmi bir annenin evladı olarak başladım bu hikâyeye.
Evvel zamanlardan gelen hikayeler dinleyerek tecrübeler kazanmaya başladım.
Kalbur samanlarla yeni hikayeler düşledim.
Hayat zor bir hikâyeye hazırlıyordu beni bunu görüyordum.
Hayatımdaki en büyük tecrübeyi okuduğum okullar, eğitim aldığım hocalar, tonlarca para verip aldığım özel dersler değil annem ve babam kazandırdı bana.
Her yıl köyümüzün farklı tarlalarında bostan ekerdik. Babam elimden tutar “Oğlum tarlanın bu köşesindeki evleği senin. Burada sen sebze dikeceksin.” derdi. Hemen annem yanıma gelir “Evladım bu tohumlar senin, bize bakarak ekecek ve bize bakarak yetiştireceksin.” derdi. Ben de hemen o evleği korumaya almak için etrafına mısır eker öyle başlardım çalışmaya. Çalıştıkça terlerdim, terin emekten geldiğini öğrendim. Ekmeğin, aşın elleri nasır ettiğini gördüm. Yetişen sadece mısır değildi ben de ektiğim mısırla beraber yeşerdim.
Hep böyle oldu hayatım benim.
Mücadele edip sabretmeyi de öğrendim, emek verip beklemeyi de.
Başkalarıyla yaşamayı da öğrendim, kendimle kalmayı da.
Kendi düşüncelerimi savunurken farklı düşüncelere saygı duymayı da öğrendim, eyvallah söyleyip susmayı da.
Yazdıklarım yaşadıklarıma şahit olsun diye yazıyorum.
Biliyorum ki yanılgılarım, yanlışlarım, hatalarım olacaktır. Hepsi bendendir. Ben de insanoğlundan.
Vicdanını kaybetmemiş, düşüncesi hür, her insanla ortak bir yönümüzün olacağını düşünüyorum.
Sanata, müziğe, edebiyata ve yeşile aşık her insanla ortak bir cümle kurabileceğimize inanıyorum.
Bu toprakların havasını solumuş, suyunu içmiş, yemişinden bereket bulmuş her kişiyle bir fidan yetiştirebilmenin inancını taşıyorum.
Tüm çabam, mücadelem, koşuşturmam ve gayretim yeryüzünün masum çocukları için.
Tek hayalim, amacım ve de isteğim özgün bir hikâye oluşturmak için…
Bir sonbahar günü yapraklar dökülürken ve umudun habercisi yağmur toprağı okşarken bu güzel hikâyenin son bulmasını tahayyül ediyorum.
Yol uzun, azık kıt…
Mesut Çaça
Hakkımda
0