BİR TARİH GÜNEŞ GİBİ BATARKEN Yıllar sonra doğduğum topraklarda vakit geçiriyorum. Sokağı her adımladığımda küçüklüğüme doğru yürüyor gibi hissediyorum. Küçüklüğümde yürüdüğüm bu yollarda, yüzüme özümüz topraktan tozlar kalkardı. Nisan yağmurları toprakla buluştuğunda ortaya tarifsiz bir koku çıkardı. Kara lastikle gezmiş olduğum sokaklar şimdi asfalt ve modern kaldırımlarla dolu. Yağmurlar yağıyor ama o koku maalesef şimdilerde...
Sadeliğin asaletini görüyorum. Estetik kaygının heyecanını yaşıyorum. Gezmiş olduğum yer Türkistan’da, tarihin perde arkasından bizlere seslenen Hoca Ahmet Yesevi Türbesi. Uzak diyarlardan ziyarete geliyor, nice hikayeler dinliyor, eşsiz güzellikler görüp öylece ayrılıyorlar. Bize buradan kalan sadece bir fotoğraf karesi olmuyor elbette. Gelip görmeniz, görüp düşünmeniz, düşünüp öğüt almanız için güzel bir mekan.