Türkiye’nin Görsel Belleği

0

Akaretler’de bulunan İstanbul Sanat Galerisi’nde zaman zaman kurslara katılırdım. Bir gün sevgili Mette ile hoş bir sohbete dalmıştık. Kurs bitmiş, mekan kapanmak üzereydi. Mette bu sohbetin devam etmesi gerektiğini düşünmüş olacak ki kahve içme teklifinde bulundu. Ben de büyük bir memnuniyetle teklifini kabul etmiştim, Tottom’a doğru yürümeye koyulmuştuk. Ufak bir de sürprizi olacağını kelime arasında dile getirmiş, geçiştirmeye çalışmıştı. Ben de acaba İsveç soğuk kahvesi mi ısmarlayacak; yoksa ne olabilir ki diye tahminlerde bulunuyordum. Tottom’da bulunan otantik mekana geldiğimizde duvarlardaki fotoğrafları tanıdık buluyor, bir tablo bitince diğerini incelemeye geçiyordum. En son incelediğim fotoğrafın altında Ara Güler ismini okuyunca hayretle arkamı dönüp, Mette ile heyecanımı paylaşmak isterken kapıdan giren kişinin Türkiye’nin görsel belleği Ara Güler Hoca olduğunu görüyor ve oraya doğru adım atmaya başlıyorum. Hoca içeri girer girmez
-“Ooo Mette beklettim mi?” diyor.
Bana da
-“Misafir siz misiniz?” diye soruyor. Ses çıkartamıyor sadece başımı eğerek evet demeye çalışıyorum. İki saatlik bir görüşme yapıyoruz. Kısaca bir şey aktarıp, uzun yazımı hatıralarıma saklamak istiyorum.

Ara Güler: Affedersiniz gümüş seviyor olmalısınız.

Ben: Evet hocam, hem merak eder hem uğraşırım.

Ara Güler: Anlaşıldı, Mette seni o yüzden seviyor. Dedesi ahbabımdı. İyi gümüş işler, iyi paraya satardı.

Ben: Doğrudur efendim. Biz de yüzük atölyesinde tanışmıştık.

Ara Güler: Hep öyle olmuştur. (Tebessüm ederek)Bir şey daha sorayım, şu sağ elindeki şey nedir?

Ben: Konya eşrafından İslâm Usta’nın yapmış olduğu ve İtalyan gümüşü kullandığı bir yüzük. Yüzüğün üzerindeki işleme başkanlığını yapmış olduğum bir sivil toplum kuruluşunun amblemini taşıyor.

Ara Güler: Ben yüzükten çok anlamam ama yahu bu tabelaya benziyor. Çok büyük (Mette’ye bakarak sesli bir şekilde gülüyor).

Related Posts

Leave a Reply

My New Stories