BİR ŞEY OLSUN
Bir tohum yeşersin.
Yeşermeli .
Yani en azından bana göre.
Mesela toprağa dokunayım,
Bu bedenin umutlarını ancak toprak besler.
Gökler gürlesin, şimşekler çaksın ve yağmurlar yağsın.
Felaketler, afetler ve seller oluşmasın ama,
Toprak bereket , tohum hayat , sular heyecan bulsun.
Dağlar, ovalar, bayırlar ve çayırlar rahat bir nefes almamızı sağlasın.
Yürüyen bir hikaye olayım.
Geçtiğim yerler buram buram tarih koksun.
İşte o zaman temiz bir sayfa açabilirim mesela.
Bir ses yükselsin semaya.
Yükselmeli.
Yani en azından bana göre.
Karıncalar ayaklarını yere daha sert vursun.
Çekirgeler daha çok çalışsın.
Ağustos böcekleri korolarını kursun.
İpek böcekleri ağlarını daha sağlam ilmeklesin.
Ateş böcekleri yolumuzu aydınlatsın.
Uğur böcekleri hayır getirsin hepimize.
Doğu’dan anneler ağıtlar değil türküler söylesin artık.
Mezopotamya’dan kan değil kardeşlik aksın.
Batı’dan hainlik değil insanlık doğsun.
Artık doğu batı ayrımı kalksın,
Yeryüzü dolaşsın dillerimizde.
Merhamet yüklü kadınlarımız Hicaz’dan İstanbul’a hürriyet türküleri söylesin.
Yeryüzünün masumları, çocuklarımızda şarkılarını çığırtsın.
Bir hakikat ortaya çıksın.
Çıkmalı.
Yani bu sefer sadece bana göre değil, tüm insanlığa göre!
Hakikat yolculuğuna çıkmalı insanlar.
Rüzgarlar eşlik etmeli hepimize.
Ruhumuzu teslim etmeliyiz bu akışkanlığa.
Gemileri hızlıca yol aldırmalı,
Toprağımıza daha bir bereket aşılamalı.
Olsun artık bir şey.
Gözümü açtığımda gülen dağlarla, taşlarla, bulutlarla, yerle, gökle, meleklerle birlikte ben de güleyim.
Sessiz dilimin feryadını koparayım da,
Gök çatlasın merhamet dökülsün yeryüzüne.
“Çoğu kişinin hakikatte hiçbir işe yaramadan göçtüğü bu dünyada ben bir şeyin başında, ortasında veya sonunda bir nokta olayım.”
Mesut Çaça